Sülük Tedavisi Nedir?
Tıbbi Sülük Tedavisi Nedir
İyileştirici özelliği vardır; Hirudo Verbana, Hirudo Medicinalis, Hirudo Orientalis ve Hirudo Suluki türleri “tıbbi sülük” olarak bilinmektedir. Ülkemizde en yaygın çeşidi Hirudo Verbana'dır.
Sülük tedavisi, doğal ortamda yetişen tıbbi sülüklerin, hastalığa veya tedavi amacına göre insan vücudundaki belirli akupunktur noktalarına (akupunktur noktalarına) yapıştırıldığı bir tedavi yöntemidir. Sülük tedavisi, sülüklerin takıldıkları bölgeden kan emerek hastalığı tedavi etmeyi, yeni kan akışı sağlamak için refleks uyarımı ve en önemlisi kan emerken vücuda kazandırdıkları enzimlerin sistemik etkisini amaçlayan geleneksel bir tıbbi tekniktir. .
- Kan sulandırıcı
- Pıhtıları eritme
- Ağrı kesici
- Kan basıncını dengeleme
- Sinir hücrelerinin onarımı
- Antidepresan
- Antibakteriyel
- Antioksidan etkilere sahip olduğu, yapılan pek çok çalışma ile kanıtlanmıştır.
Sülük tedavisi, biyolojik etkileri açısından “benzeri olmayan” bir tedavi yöntemi olarak nitelendirilmektedir.
Sülüklerin, kan emerken vücuda verdikleri 100’den fazla tedavi edici biyoaktif etken maddeler ( enzim ) sayesinde, kan dolaşımı hızlanır, artmış damar basıncı düzelir, dokuların oksijenasyonu ve enerji dengesi düzelir, toksin ve ağır metaller vücuttan uzaklaştırılarak bağışıklık sistemi desteklenmiş olur. Aynı zamanda ağrılar da giderilerek psikolojik rahatlama sağlanır.
Sülük Tedavisi Nasıl Yapılır ?
Sülük nasıl yapılır: Öncelikle tedavi gören kişinin hastalık durumu, kullandığı ilaçlar, kan değerleri değerlendirilerek tedaviye uygun olup olmadığı doktor tarafından muayene edilir. Tedavi altına alınanların şikayetlerine göre doktorun belirlediği bölgelere steril forseps yardımı ile sülük uygulandı.
Uygulama yerlerinin seçiminde hastalığa göre akupunktur noktalarının seçilmesi, hastalığa neden olan asıl sorunun saptanması ve bu bölgelere başvurulması tedavinin etkinliği açısından oldukça önemlidir.
Sülükler tutundukları bölgeden ortalama 45 dakika kan emdikten sonra kendiliğinden düşerler. Bitmiş sülükler plastik şişelere doldurularak tıbbi atık bertaraf ünitesine atılır.
Uygulama sürecinde steril eldiven kullanımına dikkat edilmeli ve kan ile temas ettiğinde eldiven değiştirilmelidir. Sülüğün ısırdığı yere pamuklu bir bez koyun ve kanın akması için birkaç dakika bekleyin, ardından sıkı bir tamponla kanamayı durdurun.
Unutulmamalıdır ki başvurular hekim veya sağlık meslek mensubu tarafından hekim gözetiminde yapılmaktadır.
Kapalı tamponları açmadan 8 saat öncesine kadar açık bırakmak ve tamponları açmadan önce buz koymak kanama riskini azaltabilir. Tampon açıldıktan sonra hala kanayan bir bölge varsa tampon ile kanayan bölgeyi tekrar kapatın.
Sülük tedavisini kimler yapmalıdır?
Sülük tedavisi ve tüm doğal ilaçlar insan vücudu için rahatsız edici bir tedavi olduğundan, bir hekim veya tıp eğitimi almış bir sağlık kuruluşu tarafından, hekim kontrolünde dikkatle alınmalıdır. Ne yazık ki günümüzde, uygulamaların yetkisiz kişiler tarafından kasıtsız olarak yürütüldüğü karmaşık durumlarla sıklıkla karşılaşıyoruz. Bu konuda tedavi olacak kişilerin bu tedavilerde deneyimli ve nitelikli doktorların bulunduğunu ve bunların Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış olduğunu unutmamaları gerekmektedir.
Sülük tedavisi kaç seans uygulanmalı?
Sülük tedavisinin sıklığı hastanın yaşı, kilosu, hastalığın süresi ve yaygınlığı, diyabet, hipotiroidizm, metabolik sendrom, obezite, sigara ve alkol kullanımı, başka kronik hastalıkların varlığı, kullanılan ilaçlar gibi birçok faktöre bağlıdır. Genel olarak ortalama 10 tekrar önerilir. Bazı hastalar 3-5 seansta dramatik iyileşme gösterirken, bazılarında sonuca ulaşmak için 10 seanstan fazla gerekebilir.
Seans sıklığı ve süresi ne kadar olmalıdır ?
Sülük tedavisinde seans sıklığı yine hastanın ve hastalığının durumuna göre belirlenir. Genelde haftada 2 seans uygulama önerilir. Bazı hastalarda bu sıklık haftada 3-4 seans olabilmekle beraber bazı hastalarda haftada bir ya da 10 günde bir seans uygulaması daha uygun olmaktadır. Seans süresi ise sülüklerin tutunma süresine göre değişmekle beraber 30-60 dakika arası olmaktadır. Hastanın kan değerleri açısından ortalama süre olan 45 dk yeterli bir süredir. Genelde bu süre içinde sülüklerin emme durumu tamamlanarak bırakır ancak emmeye devam ediyorsa ve hastanın kan değerleri düşük değil ise beklenmesi önerilir.
Sülük Hangi Hastalıklarda Kullanılır ?
Sülük tedavisi kliniğimizde; varis, hemoroid, derin ven trombozu ve periferik arter tıkanıklıkları gibi damarsal sorunlarda, diz ağrıları, menisküs, bel-boyun fıtıkları gibi iskelet sistemi hastalıklarında, kireçlenme, romatizma ve ankilozan spondilit, egzama - sedef hastalığı başta olmak üzere birçok cilt hastalığında, göz hastalıklarında gözün damar-sinir-makula ve retina şikayetlerinde, migren - fibromiyalji gibi stres kökenli ağrı şikayetleri ile bağışıklık sistemine bağlı kronik hastalıkların tedavisinde başarıyla kullanılmaktadır.
Sülük neye iyi gelir?
– Göz Hastalıkları (Behçet - Üveitler, Glokom, Makulopatiler, Sarı nokta, Diyabetik retinopatiler,Hipertansif retinopatiler, Retinitis pigmentosa , Optik sinire ait problemler ve Optik atrofiler gibi gözün damar,sinir,makula ve retina hastalıkları )
– Varis ve venöz damar sorunları
– Romatoid artrit ve diğer romatizmal hastalıklar
– Artroz ve eklem kireçlenmeleri
– Migren ve gerilim baş ağrıları
– Baş dönmesi, kulak çınlamaları ve meniere sendromu
– Kas ağrıları, fibromiyalji ve huzursuz bacak sendromu
– Boyun fıtığı, bel fıtığı, tendinit- tenosinovit- bursit ve ağrıları
– Dejeneratif sinir sistemi hastalıkları ve felçler ( ms, polinoropati, parkinson gibi…)
– Egzama,ürtiker,sedef ve akneler
– Kronik hepatit ve karaciğer hastalıkları
– Anksiyete, panik atak
– Bağışıklık sistemi hastalıkları ve kronik yorgunluk sendromu